26.04.2024
Yapı Denetim Derneği
Duyurular

Murat ÖZER - İnş. Müh.

Yapi Denetim Derneği 05.04.2019 - Kentsel dönüşümde geri adım mı?

KENTSEL DÖNÜŞÜMDEN GERİ ADIM MI?.

Daha önceki yazılarımızda, bu işin bürokrasisi çok fazla, yoruyor, demiştik.. Acilen bir sürü anlamsız evraktan Kentsel Dönüşüm Firmaları arınmalıdır diye de önemli vurgular yapmıştık.. Maalesef iyileştirme gayretleri sarf edilmediği gibi aksine bürokrasi daha da arttı.

Bu abartılı bürokrasi çıkmazı: tabii ki işleri uzatır, çıkmaza sokar, zaman kaybı yaşatır. En önemlisi şu dönemde, hız çağında mağduriyetleri hayli artırır.. Binlerce inşaat firması zarar eder, önüne güvenle bakamaz, umutlar kırılır. Bu da ülkemizi her konuda zarara sokar.. Hele bugünlerde Türkiye vizyonu içinde inşaatın, yerleşim alanlarının, iş merkezlerinin yüz akı sayıldığı bir dönemde bu yanlışlar ülkemizi plansızlık bataklığına sokar durur.

Kentsel dönüşüm aslında çok iyi başladı. İnsanlarımızın, hatta birçok iş kolunun umudu oldu. Türkiye’nin çıkış noktalarından biri konumuna geldi. Çok iyi giderken sanki bir el bu güzel gidişe dur dedi. Her şey yavaşladı. Halbuki asıl başta problemler yaşanabilirdi. Çünkü bu yeni bir denemeydi. İlk başlarda çok iyi giden bir işin daha sonra o tecrübeler üzerine kurgulanarak iyi yol alması gerekmez miydi?. Lakin, tersi oldu.. İşler aksadıkça aksadı ve de çok yavaşladı. Evrak takip edenin sayısı çalışandan çok olmaya başladı. Bu da firmalarda moralsizliği ve tedirginliği artırdı.

Kentsel dönüşümdeki durmanın en önemli sebeplerden biri de “kira yardımı” konusudur. Baştan çok cömert davranılmıştı.. Evraklarını hazırlayan, işi sonuçlandıran hemen herkese kira yardımı yapılmıştı.. Firmalar da işlerini en güzel şekilde bitirip teslim etmişlerdi. Herkes memnundu. Bugünlerde artık kira yardım alımı sınırlandırılmıştır. Hatta belediyeler henüz başvuru almamaktadır. İşler bu yüzden çok aksamaktadır. Suç kimdedir o bile belli değildir.

 İşin aslı şu ki: belediyeler buna hiç hazır değildi.. Hala hazır değiller.. Kendilerini hazırlamak için de öyle önemli gayretleri yok.. Bazı belediyelerde ki samimi çabalarla iş bir yere kadar gelebiliyor ancak.. Ama işin aslı şu ki: bu iş bir veya birkaç kişinin işi değil.. Bu baştan aşağı: Hükümetin, yetkililerin, belediyelerin ve uygulama yapacak firmaların kanun, kural, plan, proje uyumu ve hızı ile olabilecek bir durumdur.

İstanbul, hepimizin malumu ki çok kalabalık bir şehir.. İstanbul için daha özel, daha farklı çözümler bekledik. Biz böyle beklerken maalesef tam tersi oldu: “İstanbul Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü”nün ilgili üç ayrı binası tavsiye edilerek ve personeli çok azaltılarak il müdürlüğüne bağlandı.. Bu konuda açıklama dahi yapılmalı.. Şimdi söyleyin, bu bir geri adım atma değil de nedir?

 Bakanlık, sanki, görevini belediyelere devrederek başarısızlığını gizlemeye çalışmaktadır..

Ayrıca, arsa sahibi kira beklerken, hükümetin aldığı harçlar yanında belediyelerin başka adlar altında aldığı ücretler de işin başka boyutu.. Yani işi yokuşa sürenlerin sayısı arttıkça artıyor..

Herkes de biliyor ki İstanbul’da çürük binalar yüz binlerce.. Allah korusun bir deprem 20 milyonluk koca şehri yerle bir eder ve yaşanmaz hale getirebilir.. On binlerce insanın ölümünü hangi vicdanla bu yetkili ve etkililer seyredebilecek acaba!?. O yüzden tüm seçilmişler, belediyeler, yetkililer ve atanmışlar bu konuya acilen eğilmek zorundadır.. Biz görevimiz ve samimiyetimiz icabı uyarmaya devam edeceğiz..

Bu işin bizi üzen bir başka boyutu da: Arsa toplamak ve kentsel dönüşüm alanlarını tespit etmekte olan firmaların uyanıklığıdır!.

İşler sanki Türk filmlerinde olur gibi bir hal aldı:  bazı firmalar uyanıklık yapıp kentsel dönüşüm alanlarını tespit edip halktan arsa toplamaya başladı. Bu tip rantçılara fırsat verilmemelidir. Bu da tabii ki yetkililerin ve devletin görevidir!.

Halkın hakları acilen korunmalı.. Çünkü bu rantçılar çok hızlı ve çok acımasız davranıp halkı çok büyük zararlara sokuyor.. Arsaları birleştirme adına bunlar yapılıyor, bu da belki devletin işine geliyor ama halk gerçekten çok mağdur ediliyor.. Bu konu hemen çözüme kavuşturulmalı.. Halkın hakları sonuna kadar korunmalıdır. 

Hükümet, çok hızlı girdiği “Kentsel Dönüşüm”  bütçesini eğer karşılayamayacaksa, o zaman halk bu konuda bilinçlendirilerek zarara uğratılması önlenmelidir.

Bir de sanki: “devlet inşaatçı” özel sektörle yarış yapar hale geldi. Toki hemen her yerde inşaat yapıyor.. İnşaat yapacağı alana karar verdiği an iş bitiyor.. Ve hızlı bir yapılaşma olabiliyor. Ya özel sektör.. Onun önü ha bire kapatılıyor.. Evrak çokluğu yetmezmiş gibi bir de yetkililerin duyarsızlığı özel sektörü vurdukça vuruyor. Aslında bu hükümet iyi biliyor ki: en büyük sükseyi inşaat sektörüyle yaptı.. Bu, ülkemiz ve İstanbul’umuz için de çok iyi bir gelişmeydi. Lakin ne olduysa bugünlerde her şey yavaşladı.. Sektörün önü kesilir oldu.

Biz ki iyi niyetle hala bu hatalardan dönülür diye umut ediyoruz.

Yapılan geri adımlar bir tane değil ki. Biz bunların niçin böyle olduğuna, niçin geri adımlar atıldığına bir türlü anlam veremiyoruz.. Kurum  ve kuruluşlar olarak biz bu konuda çalışmalar yapıp yetkililere raporlar sunup onları aydınlatıyoruz. Ancak, nedendir bilinmez bu konudaki görüşlerimiz çok da muhatap alınmamaktadır.. Yoksa herkes bildiğini mi yapmaktadır!?. 

Mesela bizlerin itirazına rağmen birçok madde Bakanlığın bünyesinden Belediyelerin bünyesine geçirilerek Kentsel dönüşümdeki önemli unsurlar hiçe sayılmıştır. Her şeye yeniden başlanır bir tutum içine girilmiştir. Anlaşılıyor ki bu konuda “başta halk olmak üzere” mağdurlar çok artacaktır.

Biz, acil çözümler için şunları önerebiliriz:

  1. Öncelikle, Yapı Denetim ve Deprem mühendisliği Derneği olarak biz bu konuda çözüm üretmeye talibiz.. İstenirse kapsamlı raporlar hazırlayabiliriz.

  2. Bizim, bu samimi önerilerimiz kanun, yönetmelik ve hazırlanacak kapsamlı projeler bütçe ile desteklenmelidir.

  3. Bu konu ile ilgilenen tüm kurum ve kuruluşlara bir yol haritası sunmak Bakanlığın görevidir.

  4. Bakanlık, Kentsel Dönüşümü Belediyelere bıraktım deyip kurtulmaya çalışmamalıdır..

  5. Belediye meclis kararlarının bu konu ile ilgili kanunların önüne geçmesi engellenmelidir.

  6. Bakanlık: bütçesini ve iş başarabilme kapasitesini, bir yılda ne kadar “Kentsel Dönüşüm” yapabileceğini iyice tespit edip planlamalı ona göre bir uygulama içinde olmalı. Plansız ve çok yaygın uygulama maalesef birçok yarım kalmış Kentsel Dönüşüm alanı meydana getirmiş durumdadır.. Artık bundan sonra böyle bir hatalara düşülmemelidir..

  7. Buna, bir pilot uygulama ile başlamalıydı, ne yazık ki böyle olmadı ve buna geç kalındı. Lakin iş işten geçmeden hatadan dönülüp titiz araştırmalarla “1. derece Deprem bölgelerine” öncelik verilerek bu pilot uygulamaya derhal geçilmelidir.

  8. Özellikle İstanbul’da çok planlı, çok titiz, çok hızlı pilot uygulama deprem risklerinin olduğu yerde hemen başlatılmalıdır.

  9. Ayrıca bu yerlerde hazırlanacak projelerin önüne çıkabilecek engeller önceden belirlenip mevcut mevzuata eklenerek başlanması sağlanmalıdır.

  10. Yetki verilen Lisanslı Kentsel Dönüşüm Firmalarına bakanlık tarafından riskli alan belirleme çalışmalarında bölgesel görevler vererek desteklemelidir.  Bu çalışmaların ülkemizde  yapıların yenilenmesine  hız kazandırılabileceğini düşünmekteyiz.

 

 

 

 

 

Diğer Yazarlarımız

Hürana GÜNGÖR

Dilay Gürsoy

Nazmi Şahin

Murat Fidan - İnşaat Mühendisi

Prof.Dr. Feride Bahar IŞIN

Hürana Güngör

Fennur GÜÇLÜ - Avukat

Songül DURSUN

Prof. Dr.Haluk Eyidoğan

Prof. Dr.Haluk Eyidoğan

Fennur GÜÇLÜ - Avukat

Murat FİDAN - İnşaat Mühendisi YDDMD Ankara Şube Başkanı

Prof.Dr. Feride Bahar IŞIN - BaşkentÜnii İİBF İşletme Öğretim Üyesi

İrfan YAY -İnş. Müh.

Songül DURSUN - İnş Müh

Murat ÖZER - İnş. Müh.

Mehmet TANRIKULU - İnş.Müh

Fennur GÜÇLÜ - Avukat