15.01.2025 - 4708 SAYILI YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN’A GÖRE “YENİ İŞ ALMAKTAN MEN” CEZASININ UYGULANMASINDA “TAŞIYICI SİSTEMİ ETKİLEME” VE “STATİK PROJENİN İÇERİĞİNİN MEVZUATA AYKIRILIĞI VEYA UYGULAMANIN STATİK PROJEYE AYKIRILIĞI” KRİTERLERİ
4708 SAYILI YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN’A GÖRE “YENİ İŞ ALMAKTAN MEN” CEZASININ UYGULANMASINDA “TAŞIYICI SİSTEMİ ETKİLEME” VE “STATİK PROJENİN İÇERİĞİNİN MEVZUATA AYKIRILIĞI VEYA UYGULAMANIN STATİK PROJEYE AYKIRILIĞI” KRİTERLERİ
4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, yapı denetimine ilişkin esasların belirlenmesinin yanında, yapı denetim ve laboratuvar kuruluşlarının, bu kuruluşların ortakları, yetkilileri ve personelinin ve ayrıca yapı müteahhidi ve şantiye şefinin görev ve yükümlülükleri ile cezai sorumluluklarını düzenleyen hükümler içermektedir.
Çalışmamızda, yapı denetim ve laboratuvar kuruluşları için öngörülen en önemli ve ağır idari yaptırımlardan biri olan ve 2015 yılında yapılan yasa değişikliği ile mevzuatımıza giren, “bir yıl süre ile yeni iş almaktan men” cezasının, yapı denetim kuruluşları açısından arz ettiği önem, bu cezanın uygulanma koşulları, yeni iş almaktan men cezasına sebep olan fiiller ile özellikle bu cezanın uygulanmasında “taşıyıcı sistemi etkileme” ve “statik projeye aykırılık” kriterleri üzerinde durulmuştur.
4708 Sayılı Kanun’un 8. Maddesinin 1. Fıkrasının (h) bendinde yer alan;
“h) Yeni iş almaktan men yönünde verilen ilk cezanın ilan edilmesinden sonra, yeni iş almaktan men yönünde cezayı gerektiren ikinci bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesinden sonra üçüncü defa yeni iş almaktan men yönünde ceza vermeyi gerektiren bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı da ceza verilip ilan edilmesi hâlinde, son ilan tarihinden itibaren Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilir ve teminatı irat kaydolunur.”
Şeklindeki hükme dikkat edildiğinde, üçüncü yeni iş almaktan men cezası sonrasında, yapı denetim kuruluşunun denetim izin belgesinin iptali ve faaliyetine son verilmesine kadar varan, en ağır yaptırımın uygulanması nedeniyle, bu cezayla ilgili hükümlerin önemi bir kat daha artmaktadır.
4708 sayılı Kanun’un, yeni iş almaktan men cezası verilmesine neden olan görev ve yükümlülükleri tanımlayan 2. Maddesinin dördüncü Fıkrasının a., c. Ve g. Bentleri ile 3. Maddesinin beşinci fıkrasının ilk cümlesi şu şekildedir;
“Yapı Denetim Kuruluşları ve Görevleri
Madde 2/4. fıkra
(4) Yapı denetim kuruluşları aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek.
…….
c) Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek.
....
g) Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek…”
“Sorumluluklar ve yapılamayacak işler
Madde 3 – ……
(5)Yapı denetim kuruluşu denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunamaz. …..”
4708 Sayılı Kanun´un 8. maddesinde “yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren fiiller”in, özetle; “proje denetimi veya yapım(imalat) denetimi aşamasına ilişkin bazı aykırılık halleri” ve/veya “Yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunması” olarak tanımlandığı görülmektedir.
Burada özellikle üzerinde durmak istediğimiz konu, proje ve imalata ilişkin denetim aşamalarında hangi hataların “1 yıl süre ile yeni iş almaktan men” yaptırımına konu olabileceği hususudur.
4708 sayılı Kanun’un 8. maddenin (g)/1 bendinde 14.02.2020 tarihinde yapılan değişiklikten önceki madde metninde;
“İdari müeyyideler ve teminat
Madde 8 – (Değişik: 4/4/2015-6645/32 md.)
Yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre, aşağıdaki idari yaptırımlar uygulanır.
…..
g) Aşağıda belirtilen;
1) Hataların yapının taşıyıcı sistemini etkilemesi hâlinde 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) veya (c) ile (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi,
2) 3 üncü maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesi hükmüne aykırı hareket edilmesi,
3) Yapı denetim kuruluşuna son bir yıl içinde üç defa idari para cezası uygulanması,
hâllerinde, cezayı gerektiren fiil ve hâlin, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edilip öğrenilmesinden veya son idari para cezasının tebliğinden itibaren İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilir.”
Denilmek suretiyle, denetim aşamasına ilişkin işlemler yönünden bu cezanın verilebilmesi için “taşıyıcı sistemi etkileme”kriterinin getirildiği görülmektedir.
Dolayısıyla 14.02.2020 tarihinde yapılan değişikliğe kadar işlenen fiiller yönünden, “yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren fiillerin”, isabetli şekilde "yapının taşıyıcı sistemini etkileyen hatalar" olarak düzenlendiği görülmektedir. Şüphesiz ki burada kastedilen “taşıyıcı sistemin olumsuz etkilenmesi” olmalıdır.
4708 Sayılı Kanun´un 8. maddesinde 14.02.2020 tarihinde yapılan değişiklikle, 8. maddesinin 1. fıkrasının (g)/1. bendinde tanımlanan “yeni iş almaktan men cezası uygulanmasını gerektiren fiiller”in, bu kez özetle; “proje denetimi aşamasına ilişkin olarak, yapının ruhsat eki onaylı statik projesinin ve hesapları ile ilgili tespit edilen hataların zemin etüd raporuna veya standartlara veya ilgili mevzuata aykırı olması” ve/veya "yapım(imalat) denetimi aşamasına ilişkin olarak, tespit edilen hataların yapının ruhsat eki onaylı statik projesine aykırı olması" ve/veya “Yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunması” olarak tanımlandığı görülmektedir.
Sözkonusu değişiklikle birlikte madde metninin son hali şu şekilde düzenlenmiştir;
“İdari müeyyideler ve teminat
Madde 8 –
……
g) (Değişik:14/2/2020-7221/25 md.) Aşağıda belirtilen;
1) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapının ruhsat eki onaylı statik projesinin ve hesaplarının, zemin etüd raporuna veya standartlara veya ilgili mevzuata aykırı olması,
2) 2 nci maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapım aşamasında yapının ruhsat eki onaylı statik projesine aykırı olması,
3) 3 üncü maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesi hükmüne aykırı hareket edilmesi,
Hallerinde, cezayı gerektiren fiil ve hâlin, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve denetimlerle tespit edilip öğrenilmesinden itibaren İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça bir yıl yeni iş almaktan men cezası verilir.”
Sonradan değişen bu hüküm, yaptırım uygulayacak idare yönünden fiilin tanımlanmasını kolaylaştırmaktadır. Bununla birlikte, ceza hükmü kapsamına giren fiillerin yani suçun kapsamını genişletmekte ve yapı denetim kuruluşları yönünden aleyhe ve daha ağır bir kriter getirmektedir. Zira bazen statik projeye aykırı olan bir durum, yapının taşıyıcı sistemini olumsuz değil olumlu etkileyebilmekte ya da statik projeye aykırı olarak nitelenebilecek bir durum yapının taşıyıcı sistemine hiçbir şekilde etki etmeyebilmektedir. Bununla birlikte, bu değişiklik nedeniyle, her iki örnek durumda da yapı denetim kuruluşları ağır bir idari yaptırım olan “1 yıl yeni iş almaktan men cezası” ile karşılaşabilmektedir.
14.02.2020 itibariyle değişen bu hüküm, fiillerin/suçun kapsamını genişlettiğinden ve aleyhe olduğundan, 14.02.2020 tarihine kadar işlenmiş fiiller/suçlar/işlemler yönünden, idari veya adli süreç halen devam ediyor olsa bile, bu yeni hükmün uygulanmaması gerekmektedir. Bu durum evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan ve Türk Ceza Kanunu’muzda da yerini bulan “lehe olan hükmün uygulanması” ilkesinin doğal bir sonucudur.
Dolayısıyla 14.02.2020 tarihine kadar işlenmiş filler/suçlar/işlemler/imalatlar yönünden, yargı makamları tarafından yapılan yargısal denetimlerde, “taşıyıcı sistemi etkileme” kriterinin gerçekleşip gerçekleşmediği, idare tarafından gerçekleştiği ileri sürülüyor ise hangi somut ölçütlerle bu durumun tespit edildiği hususları araştırılmaktadır.
Danıştay 6. Dairesi´nin yapı denetim davalarına ilişkin 31/03/2022 tarihli emsal bir kararında; yapı denetim sistemi özelinde “lehe olan hükmün uygulanması” ilkesine ilişkin detaylı açıklamalar yapılmıştır. Kararda;
“Uyuşmazlıkta, ilk olarak, idari yaptırımlar açısından, lehe olan hükmün uygulanması ilkesinin geçerli olup olmayacağının ortaya konulması gerekmektedir.
Kaynağını Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´nın 38. maddesinden alan ve aslında Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan, lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.
Suçta ve cezada kanunilik ilkelerinin değerlendirildiği Anayasa Mahkemesinin 20/10/2011 tarih ve E:2010/28, K:2011/139 sayılı kararında, Anayasa´nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığı vurgusu yapılmıştır.
Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki idari yaptırımların da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmektedir.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin anılan değerlendirmesi de göz önünde bulundurulduğunda, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının, henüz kesinleşmemiş ve infazı devam eden idari yaptırımlar yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise idari yaptırım uygulanacak kişilerin lehine olan mevzuat hükmünün dikkate alınması gerekmektedir.”
Denilmek suretiyle, bu ilkeye açıklık getirildiği görülmektedir.
İdare tarafından yapı denetim şirketi ile ilgili yapılan denetimler neticesinde düzenlenen tutanak veya raporlarda, “taşıyıcı sistemi etkileme” olgusunun/iddiasının, mutlaka somut, objektif, bilimsel ve teknik detaylar ve göstergelerle ispatlanması ve ortaya konulması gerektiği aşikardır. Zira “taşıyıcı sistemi etkileme” şeklinde adlandırılan bu kriterin somutlaştırılmaması, teknik verilere dayandırılmaması ve subjektif yorumlarla bu kavrama başvurulması haksız ve adaletsiz yaptırımlar uygulanmasına neden olabilmektedir. Şüphesiz idareler tarafından “statik proje ile ilgili aykırılık” tespitlerinin de aynı yöntemle ve mutlaka somut, objektif, bilimsel ve teknik detaylar ve göstergelerle ispatlanması ve ortaya konulması gerekmektedir. Aksi taktirde yapı denetim kuruluşları tarafından açılan iptal davalarında bu hususlar tartışılmakta, doğru-geçerli-somut tespitlere dayandırılmayan veya yukarıda belirttiğimiz esaslara uyulmadan tesis edilen yeni iş almaktan men cezalarının iptali sözkonusu olabilmektedir.
Sonuç olarak; 4708 sayılı Kanun´un 8. Maddesinin 14.02.2020 tarihine kadar yürürlükte olan hükümlerine göre, yeni iş almaktan men cezası, proje ve yapım aşamasındaki denetim hatalarının yapının taşıyıcı sistemini etkilemesi durumunda verilen bir ceza olduğundan ve 8/1. Fıkrasında belirtilen cezanın ancak bu halde uygulanacağı öngörüldüğünden, 14.02.2020 tarihine kadar işlenmiş fiiller/suçlar veya yapılan işlemler/imalatlar için adli veya idari süreç halen devam ediyor olsa bile, lehe olan önceki kanun hükmünün uygulanması ve yapının taşıyıcı sistemini etkileyen bir durum sözkonusu olmadığında ceza verilmemesi gerekmektedir.
Diğer yandan 14.02.2020 tarihinden sonra yapılan değişiklikle birlikte, “proje aşamasındaki hataların statik proje ve hesaplarla ilgili olması ve bunların mevzuata aykırılığının tespiti” ya da “yapım aşamasında statik projeye aykırılığın meydana gelmesi”hallerinde yeni iş almaktan men cezası verilebilecektir. Madde kapsamının bu kadar genişletilmesinin yerinde olmadığı, maddenin “taşıyıcı sistemi olumsuz etkileme” esasına dayalı önceki halinin, cezai işlemlerin hakkaniyetli şekilde tesisi için, daha yerinde olduğunu değerlendirmekteyiz.
Madde metninin değiştirilmesi ile birlikte hükmün kapsamı oldukça genişletilmiş olduğundan, ceza alma riski ile karşılaşılmaması için, yapı denetim kuruluşlarınca yapılan denetimlerde, statik proje ve hesapların denetimi ile uygulama sırasında statik projeye uyulması hususlarında, azami hassasiyet ve dikkat gösterilmesi gerekmektedir.
Makalede paylaşılan tüm bu aykırılık hallerinin, yapı denetim kuruluşu tarafından tespiti ve mevzuatta öngörülen sürelerde ilgili idareye bildirilmesi durumunda denetim kuruluşu hakkında bir cezai müeyyide uygulanamayacağı hususu izahtan varestedir.
Av. Arb. Fennur GÜÇLÜ KARAEFE
GÜÇLÜ KARAEFE HUKUK & DANIŞMANLIK & ARABULUCULUK
ANKARA, 2024 – fennur.guclu@guclu.av.tr