Yargıtay, benzer iki davada yerel mahkemelerin inşaat şirketi sahiplerine verdikleri mahkumiyet kararlarını bozdu.
2011 yılında İzmir´de bir inşaat meydana gelen olayda, kalıp ustası olarak çalışan işçi, inşaatın dördüncü katında kolona dayadığı 5 basamaklı merdiven üzerinde çalıştığı sırada dengesini kaybederek 14 metre yükseklikten aşağıya düştü. Olayda işçi hayatını kaybederken inşatta şantiye şefi olarak görev yapan mimar ile inşaat şirketi sahibi hakkında dönemin İzmir 23. Asliye Ceza Mahkemesi´nde ´Taksirle ölüme sebep olma´ suçundan dava açıldı. Mahkeme, şantiye şefi ve şirket sahibinin mahkumiyetine hükmetti. Sanık avukatlarının temyiz müracaatı üzerine dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, şantiye şefi olarak görev yapan mimarın avukatlarının temyiz başvurusunun reddine karar vererek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını onadı.
İnşaat şirketinin sahibi hakkında verilen kararı da değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, şirket sahibinin sorumlu olmadığına hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Sanığın sahibi ve müdürü olduğu limited şirketine ait inşaatta kalıp ustası olarak çalışan ölenin inşaatın 4. katında kolona dayadığı 5 basamaklı merdiven üzerinde çalışırken dengesini kaybederek 14 metre yükseklikten yere düşerek öldüğü olayda; sanığın, mesleği mimarlık olan kişiyi şantiye şefi olarak atamıştır. Atanan şantiye şefinin işinde ehil olduğu, ölene koruyucu malzemelerin verildiğine dair tutanağın bulunduğu dikkate alındığında; koruyucu malzemelerin kullanılmasının sağlanmasının, denetlenmesinin ve bu hususta işçilerin bilgilendirilmesinin şantiye şefinin sorumluluğunda olduğu, bu olay karşısında sanığa yüklenebilecek kusur bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK´un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
ŞANTİYE ŞEFİ ŞİRKET SAHİBİNDEN HERHANGİ BİR İSTEKTE BULUNMAMIŞ
Öte yandan Samsun Tekkeköy´deki benzer bir davayı da değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir inşaatta iskelenin kopması sonucu hayatını kaybeden işçinin ölümünden inşaatı üstlenen müteahhidin yerine gerekli güvenlik önlemlerini almakla görevli şantiye şefinin sorumlu olduğuna hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "İskelede meydana gelen kopma sonucu düşerek işçinin yaşamını yitirdiği olay nedeniyle yargılaması yapılan ve mahkumiyetine hükmedilen temyiz incelemesine gelmeyen inşaat mühendisinin inşaatın şantiye şefi olarak görev yaptığı iş güvenliğinden de sorumlu olduğu ve işyerindeki iş güvenliğiyle ilgili bir eksiklik bulunduğuna dair sanığa herhangi bir talepte bulunulmadığı anlaşılmakla, sanığın inşaatın güvenliği ile ilgili konusunda ehil yetkili inşaat mühendisi olan kişiyi şantiye şefi olarak ataması nedeniyle sanığa yüklenecek kusur bulunmadığından berati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi."Yargıtay, inşaattan düşerek hayatını kaybeden işçinin ölümünden, inşaat şirketi sahibinin değil, koruyucu malzemelerin kullanılmasının sağlanmasının, denetlenmesinin ve bu hususta işçilerin bilgilendirilmesinden şantiye şefinin sorumluluğu olduğuna hükmetti.
|